ASKİ’DEN KESİKKÖPRÜ HATTI’NDA YENİ PATLAMA RİSKİNE KARŞI ÖNLEM
2.4 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDAKİ RİSKLİ HAT YENİLENDİ
ASKİ GENEL MÜDÜRÜ AKÇAY: ANKARA’NIN ANA İSALE HATLARI GÜVENCEYE ALINDI

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz eylül ayında patlama yaşandığı için Ankara genelinde zorunlu olarak dönüşümlü su kesintisi uygulanmasına neden olan Kesikköprü hattında revize çalışmalarını sürdürüyor. ASKİ ekipleri, patlama riski taşıyan 700 metrelik CTP boru (cam elyaf takviyeli polyester) için de imalat çalışması gerçekleştirdi. Yeni döşenen çelik borular, dün (22 Ekim 2025) devreye alındı. Böylece 2.4 kilometre uzunluğundaki risk taşıyan hat, yenilendi.  

ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, bu altyapı çalışması ile Ankara’nın içme suyu ana isale hatlarının planlı ve hızlı müdahale ile güvence altına alındığını söyledi. 

Ankara’nın içme suyu ihtiyacının bir bölümünü karşılayan Kesikköprü Barajı’ndan 3 hat ile kente günde 530 bin metreküp su taşınıyor. Geçtiğimiz günlerde 2 ana boruda patlama meydana gelmesinin ardından ASKİ ekipleri, derhal müdahale ederek hatta onarım ve yenileme çalışması yaptı.  Sahadaki yoğun çalışmaların ardından 7 Ekim 2025’te Ankara’nın su dağıtımı normale döndü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, süreci bizzat sahada takip etti.

    ASKİ ekipleri, hatta yaşanabilecek yeni arızalardan kaynaklı olarak Ankara’da yeniden bir su kesintisi yaşanmaması için önlem alıyor.  8 Ekim 2025’te başlatılan 2. aşama çalışmalar kapsamında patlama riski taşıyan 700 metrelik CTP boru da çelik borularla değiştirildi.  Döşenen çelik boruların bugün devreye alınması, Kesikköprü Barajı’ndan su temininde yaşanan aksaklıkları asgari seviyeye indirecek. Toplamda 2.4 kilometrelik risk taşıyan hat, 1 ay içinde 2 ayrı bağlantı programıyla yenilenmiş oldu.

“ARIZANIN TEKRARLANMASI ENGELLENECEK”    

    ASKİ Genel Müdürü Akçay, 22 Ekim 2025 tarihinde Kesikköprü Hattı’nda çalışmaların sürdüğü noktada basın mensupları ile bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu. Akçay, 1,5 yıldır Ankara’da yaşanan kuraklık nedeniyle Çamlıdere ve Kurtboğazı Barajlarında su seviyelerinin düşmesine bağlı olarak Kesikköprü Barajı’ndan alınan su miktarının arttırıldığını belirtti. Akçay, Kesikköprü Hattı’nda yapılan çalışma ile Ankara’nın içme suyu ana isale hatlarının planlı ve hızlı müdahale ile güvence altına alındığının altını çizdi. Akçay, “Kesikköprü’den su temini için kullanılan CTP hatta biliyorsunuz 18 Eylül’de bir patlama meydana geldi. Gece gündüz çalışarak hattın bağlantısını 7 Ekim’de tamamladık. Ancak kısa süre sonra diğer hat da patladı. Tek hat üzerinden Ankara’ya su vermeye devam ettik. Bu 2 borunun bulunduğu bölgedeki yüksek basınç nedeniyle oluşabilecek yeni riskleri ortadan kaldırmak amacıyla bu hattı tamamen iptal edebilelim diye yeni bir 2200’lük çelik hattı döşemeye başladık. Bugün itibarıyla bu hattın bağlantısını bitiriyoruz. Bu bölgede artık bu nedenle oluşan arızaların tekrarlanması engellenecek.  CTP borular, belirli basınçlara dayanabilen bir boru tipi değil. Geçmişte aciliyetten dolayı yapımın gereklerine uyulmadan bu borular döşenmiş. Haliyle borular patlamaya başlamış. Zaman içinde boruların önemli bir kısmı değiştirilmiş ama hala yaklaşık 30 kilometrelik bir CTP hattı var. Yüksek basınç bölgelerinde patlamalar görüldüğü için biz de buraları değiştirdik öncelikle.  Bu bölgede artık CTP boru bulunmayacak“ diye konuştu.

Akçay, bir gazetecinin,  “Çankaya ve Mamak’ın yüksek kesimlerine suyun ulaşmadığı” yönünde şikâyetleri hatırlatması üzerine, “Yüksek kotlarda basınçtan; su azalmasından kaynaklanan bir şey.  Ancak deposu olan sitelerde bu sorun yaşanmadı. Bu yüzden vatandaşlarımıza mutlaka su deposu yaptırmalarını öneriyoruz. Bugünkü boruların devreye alınması çalışması nedeniyle yarına kadar bazı yerlerde yine basınç düşüşü bekliyoruz ama  tüm tankerlerimiz hazır durumda, ihtiyaç olan bölgelere anında yönlendireceğiz” dedi.

Akçay, “ASKİ boruların patlama riskini analiz etmedi mi? Önceden neden müdahale edilmedi? Ayrıca çelik boru da yaşanabilecek paslanma suyun tadı ve kalitesini etkiler mi?” sorusunu, “Üretilen çelik boruların içinde seramik kaplama var. Risk ortadan kaldırılmış durumda. ASKİ patlamaya ilişkin risk analizlerini yaptı. Bu olay tamamen hidrolik yönetimi ile ilgili. ASKİ’de modelin kurgulanış biçimi; birbirine bağlı katmanlar şeklinde depolara su basılması şeklinde çalışıyor. Bunu da kolay yönetebilmek mümkün değil. Şu anda Ankara’nın suyunun tamamını yönetecek şekilde bir hidrolik modelleme çalışmaya başladık. Su miktarı düşse bile Ankaralıyı minumum düzeyde etkileyecek bir modeli geleceğe miras bırakacağız” diye yanıtladı.

“KESİKKÖPRÜ’DEN ALINAN SU MİKTARI ARTACAK” 

Akçay, “Normalde burası 3 boru ama 3 boruyu dolduracak şekilde çalışmamış hiç.  En fazla 2 boru çalışmış. Birisi kurulduğu günden beri atıl durumda. Bu çalışmaların ardından Kesikköprü’den alınan su miktarı da artacak. 3. borunun da devreye girmesiyle bu miktar günde 650 bin metreküpün üzerine çıkacak” dedi. 

“MAYISA KADAR ANKARALILARI SUSUZ BIRAKMADAN GİDEBİLİRİZ”

Akçay, barajlardaki su seviyesi, “yağmur hasadı ve bulut tohumlama” projelerine ilişkin olarak ise şunları kaydetti:

Barajlarda ‘ölü hacim’ denilen bir su var. Bu su alma yapısının altında kalan su demek. Sadece onu alabilmeniz için pompalarla müdahale etmeniz gerekiyor. Bunun için 2007-2008’de Çamlıdere Barajı’na yüzer platform kurulmuş. Şimdi bu uygulamayı Eğrekkaya’da da yaptık.  Eğrekkaya’daki 20 milyon metreküp, Akyar’da ise bu şekilde 5 milyon metreküp su var örneğin ve bunlar aktifin içinde görünmüyor. Çamlıdere’de 110 milyon metreküp su, şu an aktifin dışında. Onu da devreye aldığımızda mayıs ayına kadar hiç yağmur yağmasa dahi Ankaralıları susuz bırakmadan gidebiliriz. İnşallah yağmur yağar diye de umut ediyoruz. Ölü hacmi işin içine katmazsak ise en kötü ihtimal aralık sonuna kadar idare ederiz. Yani Bursa’nın yaşadığı sıfır rakam olayını yaşamayacağız inşallah. Bir kere zaten bizim Kesikköprümüz de var. Bir vatandaşın ihtiyacı günde 100 litre su. Sadece Kesikköprü’den verdiğimiz su ile bile bu ihtiyacı karşılayabilecek durumdayız. Ama elbette vatandaşlarımızı su tasarrufuna dikkat etmeye davet ediyoruz. Ankara’da uyguladığımız kademeli faturalandırma uygulamasının da işe yaradığını görüyoruz.

KARADENİZ SUYU VE BULUT TOHUMLAMA

Yağmur hasadında beklenti; örneğin tuvalet suyunun yağmurdan karşılanması ve bu şekilde rezervin korunması.  Anadolu’yu ciddi bir kuraklık bekliyor. Biz İç Anadolu’dan sürekli su kaynağı temin etmeye çalışırsak bir müddet sonra burada oluşan kuraklık nedeniyle tamamen susuz kalma ihtimali var. O zaman başka bir kaynağa gideceksiniz ve şu anda gidebileceğiniz tek kaynak da Karadeniz. Mecburen deniz suyunu arıtma dediğiniz olaya başlayacağız. Karadeniz daha az tuzlu bu da arıtma maliyetini yarı yarıya düşürüyor. Gerede tünelleri denize yakın bu bir avantaj. Deniz kenarında bir arıtma tesisi kurarsak, suyu birinci arıtmadan sonra Gerede tünellerine getirebilirsek hızlı bir şekilde Ankara’ya denizden su alabiliriz. Ama bunlar kısa vadeli işler değil. Şu anda proje çalışmalarımız devam ediyor. Bir de bulut tohumlama çalışmamız var. Bu konunun dünyadaki en iyi uygulayıcısı Birleşik Arap Emirlikleri. Onları gerekirse buraya davet edeceğiz. Öte yandan Ankara’nın geçmişte ciddi miktarda su aldığı kuyuların bir kısmını da devreye aldık.”